20 Aralık 2009 Pazar

“Hangisi Daha Değerli ?” : Para mı ?.. Doğa mı?..

“Hangisi Daha Değerli ?” : Para mı ?.. Doğa mı?..

Çal Dağları’nda Vahşi Madenciliğe Hayır!

İngiltere Merkezli European Nickel PLC’nin Türkiye’de kurduğu SARDES Nikel Madencilik A.Ş tarafından Manisa’nın Turgutlu İlçesi Çaldağı Mevki’inde işletilmek istenen nikel madeni, toprağa, suya, havaya ve dolayısıyla tüm ekosisteme zarar verecek, kesilecek ağaçlar ve tahrip edilecek orman nedeniyle erozyon, heyelan ve sel tehlikesi tetiklenecektir.

TEMA Vakfı, Çal Dağları’nda SARDES firması tarafından yapılmak istenen vahşi madencilik faaliyetlerinin üstün kamu yararına aykırı olduğunun altını çizmekte ve bu konuda TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası ve TMMOB Kimya Mühendisleri Odası ile Av. Arif CANGI ve 121 Arkadaşı’nın Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine açtığı davalara müdahil olarak destek vermektedir.

TEMA Vakfı ile adı anılan davacı kurumların bölgede yaptıkları bilimsel ve hukuki incelemeler sonucunda, sözkonusu nikel madeninin işletilmesi durumunda geri dönülmesi mümkün olmayan ekolojik tahribatın yaşanacağı açıktır.

Bindiğin Dalı Kesmek
Nikel madeni için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 336,91 hektar orman alanı tahsis edilmiştir. Maden açılırsa yeni alınacak izinlerle bu alan 1.831 hektara ulaşacaktır. Bu alanda 2 milyona yakın fidan bulunmaktadır. Açık arazide yapılması planlanan madencilik faaliyetleri nedeniyle kesileceği öngörülmüş olan 300.000’den çok daha fazla ağacın kesileceği açıkça ortadadır. Bugün maden sahası için ruhsat veren Çevre ve Orman Bakanlığı 1970’li yıllarda erozyon kontrolü için bu sahada kendi diktiği 30 yaşındaki ağaçların kesilmesinin önünü açmaktadır.

Çal Dağları’nda Geliyorum Diyen Felaketler: Sel, Deprem, Heyelan, Zehirlenme
Maden sahası olarak belirlenen alan, lateritik kil olarak ifade edilen sıkışmamış killi toprak yapısına sahiptir. ÇED Raporu’nda madencilik faaliyeti sırasında 15 yıl boyunca günde 12.000 ton su kullanılacağı ve gerekli suyun 5 depoda biriktirileceği yeralmaktadır. Bu sıkışmamış killi toprak su ile buluşunca Çal dağının dik yamaçlarında heyelan ve beraberinde sel tehdidi oluşturacağı açıktır. 15 yıllık işletme ömrünün herhangi bir anında yeniden sel oluşursa, milyonlarca ton sülfürik aside bulanmış, milyonlarca ton kırılmış cevher yığınını çamur halinde ovaya akacaktır. Diğer yandan yapılan jeolojik incelemede açık arazide depolanması planlanan atıkların orta veya büyük şiddetle yaşanacak bir deprem ile göçeceği tespit edilmiştir.

“Liç mi ?” Yoksa “ Linç mi ?”
Nikel madeninin “liç” adı verilen çıkarılma yöntemi de ayrı bir tartışma konusudur. Bu yöntemle nikel madeni içeren toprak açık arazide biriktirilecek ve açık havada sülfürik asit banyosuna tabii tutularak kimyasal işlemle ayrılması sağlanacaktır. Çaldağ’daki işletme süresince açıkta 15 milyon ton sülfürik asit kullanılması planlanmaktadır. Sülfürik asit su buharı ile havaya taşınmak sureti ile asit zerrecikleri halinde günlerce, hatta aylarca askıda kalarak “asit sisi” denilen ve kontrolü mümkün olmayan bir fizikokimyasal olaya yol açacaktır.

Asit hem buharlaşma yoluyla, hem de gazlarla taşınmak suretiyle atmosfere dağılacak ve emisyon kaynağından yüzlerce kilometre öteye sürüklenip iklimsel koşullara bağlı olarak kırağı, çiğ, yağmur, kar, rüzgâr vb. etkenlerle binlerce hektar alandaki toprağa, suya, yaprağa, çiçeğe, canlıların tenine ve solunum organlarına konacaktır.

Su Varlığımız Gasp Edilecek
Bilimsel veriler ışığında iklim değişikliği nedeniyle ülkemizin de içinde bulunduğu bölgede kuraklık artışı olduğu ve kuraklığın kalıcı olduğu ispatlanmıştır. SARDES Firması nikel madeni çıkarmak için 15 yıl boyunca günde 12.000 ton (135 lt/sn) su kullanacak bunun içinde Gediz Deltasını besleyen su kaynaklarını ve yer altı sularını kullanacak, sülfürik asit ile tekrar kullanılamaz hale getirecektir. 15 yıl içinde yer altı su kaynaklarının seviyesi 150 metreye varan oranlarda düşecektir. Bu vahşi su kullanımı, bölgedeki bütün öğelerinin yaşam kaynağı olan su varlığının sürdürülmesini engelleyecektir. Bunun hızlı ve kaçınılmaz sonucu, işletme alanı içinde ve dışında orman varlığı yaşama şansını yitirecek, Gediz Deltası ve bölgedeki zengin bitki örtüsü ve yaban hayatı zarar görecek, tarım, hayvancılık ve yöresel yaşam olumsuz etkilenecektir.

“Hangisi Daha Değerli ?”: Para mı ?.. Doğa mı ?..
ÇED Raporu’nda belirtildiği kadarıyla şirket 15 yılda toplam 144 milyon dolar vergi, 19,3 milyon dolar devlet hakkı, 4,5 milyon dolar orman vergileri olmak üzere 168 milyon dolar’lık yarar sağlayıp 4,68 milyon dolar’lık zarar verecektir. Böylece toplam yararı 163 milyon dolar olacaktır. Turgutlu’nun 15 yıllık tarım üretimi 5.1 milyar dolar tutmaktadır. Sadece bir defa kazanılacak olan 163 milyon dolar için 5.1 milyar dolar ve gelecekteki 5.1 milyar dolarlık bir ekonomik gelir potansiyeli riske atılacaktır.

TEMA Vakfı, Çal Dağları’nda Çevre ve Orman Bakanlığı’nın izni ile SARDES firması tarafından yapılmak istenen nikel madenciliğini; ülkemizin doğal varlıklarının göz göre göre katledilmesi olarak nitelendirmektedir. Çevre ve Orman Bakanlığı yasal süreç içinde de takip edilen bu girişime izin vermekten vazgeçmelidir.

Saygılarımızla;

Toprağına Sahip Çık ! TEMA Vakfı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder